Yapı Fuarı’nın Serüveni Bir Başarı Öyküsüdür. Kaynak : 23.05.2017 - Surreal Dergisi - Haziran 2017 | Yazdır

Yapı Fuarı’nın yolculuğu nasıl başladı? Fuarın hikayesini kısaca anlatabilir misiniz?

Biz, bir grup arkadaş 1968 yılında Yapı-Endüstri Merkezi’ni kurmuştuk. YEM, “yapı” konusunda bir bilgi merkezi olacaktı. İşe, İstanbul-Harbiye’de bir daimi yapı malzemesi sergisiyle başladık.

O tarihlerde ülkemizdeki malzeme üretimi, kapasite ve çeşit bakımından çok sınırlıydı. Yapı malzemesinin merkezi Karaköy’de Perşembepazarı idi. Daha, renkli fayans bile üretilmiyordu; İtalya’dan getiriliyordu. Çanakkale Seramik ancak 15×15 cm’lik beyaz fayans üretiyordu. Sümerbank Bolu Fabrikası’nda ise 10×10 cm’lik seramik karolar üretiliyordu. Bunlara ek olarak seramik banyo gereçleri ve pres döküm tesisat armatürleri, “Marley” adı altında üretilen vinil-asbest yer karoları ile bazı boyalar da listeye eklenebilirdi.

Zaman içinde önemli gelişmeler oldu. İşte o gelişmeler, bize on yıl sonra Yapı Fuarı’nı düzenleme cesaretini verdi. İlk fuarı 1978’de İstanbul Spor ve Sergi Sarayı’nda düzenledik. Yapı Fuarı’nın bir özelliği de İstanbul’da düzenlenen ilk uzmanlık fuarı olmasıydı.

Spor ve Sergi Sarayı’nın olanakları kısıtlıydı. Tribünleri söktük, açılan alanda epeyce ilkel yöntemlerle stantları kurduk. Sonraki yıllarda sektörde hem üreticilerin sayısı arttı, hem de üretilen malzeme çeşitlendi.

yapi-78.01.WEB

1995 yılına kadar fuarı, her defasında tribünleri söküp takarak İstanbul Spor ve Sergi Sarayı’nda düzenledik. Arada bir yıl, 1988’de Basketbol Federasyonu’nun engellemesi nedeniyle fuarı Taşkışla’da gerçekleştirdik.

1995’te fuarı Yeşilköy’de o yıl devreye giren fuar alanına taşıdık; 1997’den itibaren de TÜYAP Fuar alanının kurulmasıyla Beylikdüzü’ne geçtik.

Yapı Fuarı yalnızca İstanbul’la sınırlı kalmadı, Ankara ve İzmir’de de periyodik olarak açıldı. Hattâ zaman zaman yurtiçinde başka illerde ve yurtdışında da fuarlar düzenledik.

 

Yapı Fuarı bu sene 40. Yılını kutluyor. Bu başarının ardında yatan etkenler nelerdir?

“Yapı Fuarı” böylece bu yıl kuruluşunun 40.yılını kutlayacak konuma geldi. Fuarın serüveni gerçekten bir başarı öyküsüdür. Başarının ardında, öncelikle YEM’in kuruluş amaçlarının doğru belirlenmiş ve uygulanmış olmasındaki tutarlılık vardır. YEM, ülke henüz tam sanayileşme çağına bile erişememişken, ortada daha “bilgi çağı”nın adı bile yokken bir bilgi merkezi olarak kurulmuştu. O nedenle fuarları ticari bir etkinlik olmaktan çok, hep bilgi odaklı olarak düzenleme çabası içinde olduk. Düzenlenen her fuarın bir yenilik getirmesine çalışıldı, yani sürekli olarak yenilikçilik gözetildi.

Fuar’ın ilk yılından bugüne 40 yıl içinde neler değişti?

Yıllar içinde endüstrinin ve sektörün gelişip güçlenmesi, Yapı Fuarlarının da gelişmesini ve güçlenmesini sağladı. Sektördeki gelişme çok hızlı oldu; yıllar geçtikçe kapasiteler ve ürün çeşitleri arttı. Ve sonunda ülkenin yapı malzemesi sanayisi ve üretimi Avrupa çapında önemli bir güce ulaştı. Bu artışın da fuarların gelişmesinde ciddi payı olduğu kuşkusuzdur.

Sektör hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Sektörde neler değişti?

Ülke çapındaki hızlı kentleşme süreci, inşaat sektörünü ve hızlı yapılaşmayı zorladı. O süreç de yapı malzemesi ve yapı teknolojisinde gelişmenin yolunu açtı. 1970’ten itibaren müteahhitlerimizin yurtdışına açılmaları da sektöre katkılar getirdi. Hem o yoldan, hem de fuarlar sayesinde bilgi ve teknoloji transferi başladı.

Son yıllarda, ülkede “inşaat yoluyla ekonomik kalkınma” gibi bir yol benimsendi. Bu sürecin kalkınmaya olan etkisini irdelemek iktisatçıların bilgi alanına girer; o konuyu onlar değerlendirsinler. Biz o kapsamda şehircilik ve mimarlık konularına değinelim. Şehirlerde nüfus hızla artarken, yoğun ve yüksek yapılaşmaya gidildi. Yazık ki bu süreçte kentsel planlama ve kentsel tasarım hep göz ardı edildi. Belediyelerin imar kararları ve uygulamaları, bilimsel şehircilik ilkeleriyle bağdaşmayan şekilde çoğu kez parsel bazında yürütüldü. Bu süreç, yapı malzemesi ve yapı teknolojisini olumsuz yönde etkilemedi doğal olarak… Ne var ki kentler ve mimarlık bundan zarar gördü. Kentler kimliklerini yitirirken, iyi mimarlık örnekleri de şehirlerin kargaşalı yapılaşması içinde görülmez hale geldi.

Bugün yapı sektörü, yapı malzemesi ve yapı teknolojisi, gelişmelerini uluslararası standartlarda başarıyla sürdürüyor. Tabii, onlara bağlı olarak Yapı Fuarları da…

Eklemek istedikleriniz?

Yapı Fuarlarının başlatıcısı olarak, o fuarların daha nice yıllar aynı başarı çizgisini sürdürmesini içtenlikle dilerim.