Çağlar Boyu Mimarlık Üzerine |
Kaynak :
01.02.2025 -
Yapı Dergisi - 494
|
![]() |
İyi mimarlık eseri, çağını doğru yansıtan yapıdır. Çağın olanaklarıyla, çağının ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmıştır. Malzeme ve teknoloji çağlar ilerledikçe gelişmiştir. Çağını, dönemini yansıtmayan, hattâ yanlış yansıtan yapılar, yalancı yapılardır. Bizim kimi politikacılarımızın “Selçuklu-Osmanlı” tarzı bina istekleri, cahilliği yansıtır. Selçuklu ve Osmanlı dönemleri Tarım Çağı dönemleridir. Tarım Çağı’nın ardından Sanayi Çağı gelmiştir. Sanayi Çağı’nı Bilişim Çağı (Bilgi+İletişim) Çağı izlemiştir. Şimdi bu çağın içindeyiz. Mimarlığın çağlar boyunca benimsenmiş formülüne bakarsak Bu formül, M.Ö. 1. yüzyılda yaşamış olan Vitruvius formülünün geliştirilmiş şeklidir (1). O formüldeki + (artı’lar) x (çarpı’ya) dönüştürülmüştür. Tarım Çağı’ndan sonra Sanayi Çağı gelmişti. Teknolojinin gelişmesiyle asansör, su pompalama sistemlerinin gelişmesiyle “beyaz yakalı” çalışanları bir araya getirmek (işlevi) üzerine gökdelenler ortaya çıkmıştı. Gökdelenlerin tarihçesine bir göz atalım… Yükselmek, insanoğlunun içgüdüsünde vardır. Gökdelenlerle getirilen çözümler kapitalizmin bazı gereksinimlerini de karşılıyordu: Beyaz yakalıları topluca bir arada çalıştırmak, aynı iş ortamını, aynı iş araçlarını kullandırmak ve çalışanları bir hiyerarşi içinde denetlemek, kapitalist iş yaşamının gereksinmesiydi. Binanın kendisi de çevresine tepeden bakan bir gösteriş simgesiydi. |
Gökdelenlerin tarihi için başta Chicago ve New York olmak üzere ABD’ye bakmak gerekir. Yapısal çeliğin endüstriyel bir şekilde üretilmesi, betonarmenin, asansörün, öteki kaldırma araçlarının ve su pompalarının gelişmesi yüksek yapılara olanak veriyordu. Alışılmışın çok üstünde yüksekliği olan bu yapılara, ABD’de “skyscraper”, Fransa’da “gratte-ciel” deniyordu. Celal Esad Arseven‘in 1944 yılı basımı Fransızca-Türkçe Sanat Lügati “gratte-ciel”in karşılığını şöyle veriyor: “Devbina, gökdam (kırk, elli veya daha fazla katlı binalar) <Âfaka ser çeken>, başı gökde.” Yıllar sonra “gökdelen” sözcüğünde karar kılındı. Bize gelince… Ülkemizde gökdelen sayılabilecek ilk yüksek yapı Ankara’da yapılmış olan Kızılay Emek İşhanı’dır. 1959-65 arasında Mimar Enver Tokay tarafından tasarlanan yapı 24 katlı ve 76 m. yüksekliğindeydi. Bu yapı, o tarihlerde halk tarafından “Gökdelen” adıyla anıldı. Bilgisayarın gelişmesi Bilgi+İletişim = Bilişim Çağı’nı getirdi. Artık bilgisayar sayesinde çalışanların tek binada toplanmaları gerekmiyordu. Bilişim Çağı’nda eski deyişle “Gökdelenlerin pabucu dama atıldı.” Bugün, cep telefonu bile bilgisayar niteliğinde. Bugün bilgisayar destekli tasarım, çizim, sunum, hattâ yapım söz konusudur. 1. Bülent Özer, o formüldeki + (artı’ları) x (çarpı) haline getirmiştir. |