Başkanların Güncesi 1999-2004 Doğan Hasol Dönemi |
Kaynak :
01.03.2015 -
İMSAD 30. Yıl
|
![]() |
Doğan Hasol, beş yıllık başkanlık döneminde etkin çalışmalar gerçekleştirdi. CEPMC ile ilk temas Hasol döneminde kuruldu ve bu ilk temas İMSAD’a Avrupa’nın kapılarını açtı. İMSAD’ın ilk günlerinden itibaren fahri genel sekterlikle başlayarak, her kademede yöneticilik yapan Doğan Hasol, aynı zamanda Yapı-Endüstri Merkezi’nin de (YEM) kurucusuydu. 1999-2003 yılları arasında İMSAD başkanı olarak görev yapan Hasol, derneğin hangi şartlarda, neler başardığının da tanıklığını yapıyor. Dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın, dolaylı olarak İMSAD’ın kuruluşunun fikri öncülüğünü yaptığını belirten Hasol, “Hulusi Çetinoğlu, çok önemli görevlerde bulunmuş, önemli bir bürokrattı. O yıllarda Yeniköy’de kurduğu konut kooperatifine Turgut Özal da katılmıştı; aynı binada altlı üstlü oturan iki komşuydular. Üst katta Hulusi Çetinoğlu, alt katta ise Turgut Özal oturuyordu. Özel sohbetlerinde Hulusi Çetinoğlu, gerek o dönem görev yaptığı firmanın gerekse sektörün sıkıntılarını Turgut Özal’a anlatıyordu. Özal’ın, ‘Tek tek anlatmayın bunları, bir birlik kurun, dernekleşin. Sektörün dertlerini dernek dile getirsin’ sözleri üzerine derneğin kurulması çalışmasına başladı. O dönemde her şey amatörce yürütülüyordu. Genel sekreter oldum ama derneğin mekânı yoktu. Derneğin mekânını YEM olarak belirledik ve orada faaliyetlerimizi yürütmeye başladık. Zor şartlar altında etkinlikler yaptık. Karlı bir kış günü, İstanbul Hilton Oteli’nde bir panel düzenledik. O panele bir bakan, çok sayıda bürokrat ve sanayici katıldı. Toplantı ve etkinlikler arttıkça biraz daha profesyonelce davranmanın zamanı gelmişti. Genel sekreter arayışına giriştik. Galatasaray Lisesi’nden abim olan Nihat Batur’u, İMSAD’a transfer ettik. Nihat Batur’un genel sekreter olmasıyla, İMSAD daha profesyonel yönetilmeye ve gelişmeye başladı. Artık yeni bir mekâna ihtiyaç duyuluyordu. İMSAD’ı yuvadan uçurmanın zamanı gelmişti. Ayrıca, İMSAD’ın kendi başına kimlik kazanmasını istedik. YEM’in sırasında Harbiye Orduevi karşısında bir binanın hazır döşeli bir katını kiraladık. Orada birkaç yıl faaliyet gösterildi. Daha sonra dernek Anadolu yakasına, Göztepe taraflarında kiralanan bir apartman dairesine taşındı.” Nihat Batur’un emekliliği geldiğinde Germiyan Saatçioğlu da başkanlık döneminin sonuna yaklaşmıştı. İMSAD’ın üye sayısı istenen seviyede değildi; üye kaydetmede hala sıkıntı yaşanıyordu. Üye aidatları derneğin yaşaması için yetmiyordu. İMSAD için önemli kararlar alınmasının arifesinde yaşananları Hasol, şu sözlerle aktarıyor: “Derneğin kapanması ile ilgili bir düşünce ortaya konuldu. Bu düşünceye karşı çıktım. İMSAD kolay kurulmamıştı; kapatmak doğru olmazdı. ‘Bir şeyin değerini anlamak için, bir an onun yokluğunu düşünün. İnşaat malzemesi sanayicilerini bir araya getiren bir dernek olmazsa, ne yaparsınız? Bunu düşünün. Herhalde hemen yeni bir dernek kurmak istersiniz’ dedim. Gelinen durumda, YEM’in yeniden İMSAD’ı misafir etmeye hazır olduğunu söylediğimde, ‘O zaman bu kez başkan olacaksın’ dediler. İMSAD için başkanlığı daha önce de teklif etmişlerdi ancak çok yoğun olduğum için nazikçe reddetmiştim, bu sefer kabul ettim. İMSAD’ı tekrar YEM’de misafir etmeye başladık. Mimar arkadaşlarımızdan Gül Yücel’i de geçici dönem genel sekreter olarak atadık.” |
Doğan Hasol, CEPMC Genel Sekreteri Philiph Bennett’e plaket takdim ediyor. İMSAD, AB’nin üyesi Doğan Hasol dönemi Türkiye ekonomisi ve sektör için birçok kırılmanın yaşandığı yıllardı. 1999 Kocaeli ve Düzce depremleri ve 2001 ekonomik krizi tüm sektörlerde ciddi sarsıntılara ve kırılmalara yol açtı. “1999 depremi sektör açısından bir kırılma noktası olurken, bir yandan da toplumsal bilinçlenmeye yol açtı. Sürpriz de değildi yaşadığımız felaket. Kalitesiz malzemeler ve projesiz yapılan başıboş inşaatlar furyası vardı” diyen Hasol, sektörde deprem sonrası birçok toplantının yapıldığını, malzeme, yapı kalitesi, denetim ve kalite kontrol sistemi konularının tartışıldığını aktarıyor. 2003 yılında İMSAD’ın geleceğini şekillendiren önemli bir gelişme yaşanacaktı. Hasol, o tarihte Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği (UICB)’nin bir toplantısı için Brüksel’deydi. AB Komisyonu’nun malzeme ile ilgili üyesi Nicke Blomquist’in ziyareti de gündemdeydi. Ziyaret sırasında Blomquist, yakında Ankara’da ilgili bakanlık ile görüşmesi olacağını söyledi. Hasol’un, ‘İstanbul’da İMSAD adına bir konferans düzenleyelim’ teklifine olumlu yaklaşan Blomquist’in önerisi, AB kapılarını derneğe açmak için gereken teşviki fazlasıyla verecekti. Ankara’daki temaslarının ardından İstanbul’a gelen Blomquist, İMSAD tarafından misafir edildi ve bir konferans düzenlendi. 30 Ekim 2003’te Budapeşte’de CEPMC’nin toplantısı olacaktı ve o toplantıya İMSAD’ı davet etti. Hasol’un bu toplantıya katılması İMSAD’ın AB’nin bir üyesi olmasının da ilk adımı oldu. Hasol, “Bu, İMSAD tarihinin en önemli dönüm noktasını oluşturdu. Bu adım ilk adımdı; sonra CEPMC’ye üyelik zaten otomatik olarak gerçekleşti. Türkiye AB’ye giremedi ama İMSAD, AB’nin içindedir bugün. Türkiye, inşaat malzemesi sektöründe AB’nin üyesidir. Bu bir sıçramadır” diye anlatıyor. CEPMC’ye üye olunmasıyla başlayan süreç İMSAD’ın etkinliğini ve gücünü artırdı. CEPMC’ye üye olunca İMSAD’ın kaderi değişti. Öyle ki, üye bulmakta zorlanan İMSAD, bir süre sonra firmaların hattâ derneklerin üye olma istekleriyle karşılaştı. “Eskiden firmalar İMSAD’a üye olma konusunda kararsız kalırken, kendi istekleriyle üye olmaya geldiler; çünkü İMSAD artık bir şemsiye örgüttü. Şu anda İMSAD gerçek bir şemsiye örgütse, bunu Avrupa adımına borçludur. O dönem öncesinde dernekler üye olmak istemezken, bu sefer Avrupa çapında sözünüz geçtiği için üye olmak istedi. Bugün ulaştığı yayın, araştırma, kongre gibi etkinliklerle gücünü bu önemli dönüm noktasından sonraki süreç içinde kazandı” diyor. 2002 yılının Mart ayında İMSAD, “Krizden Çıkışta İnşaat Sektörünün Rolü” konulu bir panel düzenledi. Beş yıl başkanlık yapan Doğan Hasol, Mimarlık Vakfı başkanlığına seçilince görevi Mete Galip Sayıl’a devretti. Sayıl, Hasol döneminde İMSAD Başkan Yardımcısı olarak bütün bu gelişmelerin yakından tanıklığını yapmıştı. “Başkanlık dönemim sonrasında İMSAD’ın sürekli geliştiğini gördüm. Avrupa, İMSAD’ı tanıyınca işler değişti. ‘Kapatalım’ noktasından İMSAD, yıllar içinde derneklerin de katılmasıyla tam bir şemsiye bir örgüt oldu. Bu işler birbirini etkiler. CEPMC’ye üye olunca güçleniyorsunuz, ilişkileriniz artıyor, devlet sizi muhatap almaya başlıyor. Yaratılan kaynaklar da doğru işlerde kullanılıyor.” |