Bu İstanbul’u seviyorum kardeşim; ben bu İstanbul’a âşığım. Nesini seviyorsun dersen, her şeyini derim. Sayalım isterseniz:
- Yaptıranın ekonomik ve siyasal gücüne göre gelişigüzel yerleşmiş gökdelenlerin belirlediği yeni siluetini ve yeni kent kimliğini,
- Kalabalığını ve onun yarattığı kargaşayı,
- Ulaştırma kargaşasını ve sürekli tıkanan trafiğini,
- Caddelerinin, yap-boz yollarının, kaldırımlarının berbat kaplamasını,
- İki yanı da otopark haline gelmiş sokaklarını,
- Çoğu kez otolarla işgal edilmiş delik deşik, hemen hiç temizlenmeyen yaya kaldırımlarını,
- Kesilmeyen klakson seslerini,
- Boğaziçi gezi motorlarının, yüksek volümlü Arap yalelleriyle müzik adı altında yaydığı gürültü kirliliğini,
- Kentsel dönüşüm adına yıkılan binaların enkazının oluşturduğu, ciğerleri hırpalayan kirli havasını,
- Kentsel dönüşüm adına günün her saatinde sokaklarda vızır vızır gezen, hattâ sokaklara yerleşen beton kamyonlarını, beton pompalarını, iş makinelerini, vinçleri,
- Geceleri yanmayan sokak lambalarını boşuna taşıyan elektrik direklerini,
|
|
Yeşil alanlarının sürekli kemirilerek yoğun yapılaşmaya, taşlaşmaya açılmasını,
Yeşile yer kalmadığı için yapılan ilkel tasarımlı yol kenarı duvar yeşillendirmesini,
Şehrin hiç olmaması gerektiği şekilde kuzeye kayarak ormanları ve su havzalarını yok etmesini,
Her yoğun yağmurdan sonra göl haline gelen meydanlarını ve yollarını,
Gökdelen yapılaşmasına açılan güzelim sahillerini ve oraları süsleyen (!) gökdelenleri,
Maç günleri şehir trafiğini tümüyle kilitleyen şehir içi stadyumlarını,
Restorasyon adına yapılan rezillikleri,
Yüksek hızlı trenle İstanbul’a geldik diye Pendik’te inmeyi,
Deprem sonrası sığınma alanlarının bile yapılaşmaya açılmasını
Ve hepsinden çok da “Çılgın Projeler”ini,
Çok, ama çok seviyorum.
Liste böylece uzar gider, ama bence bu kadarı bile derdimi anlatmaya yeter de artar sanırım.Derseniz ki: “Kardeşim, sen eziyetten mi hoşlanıyorsun? Ne duyarsız insansın.”
Yanıtım şu olur: “Ben İstanbulluyum; çileseverim.” Ayrıca, “âşığım” dedim ya… Aşkın, daha doğrusu âşığın gözü kördür.
|