Galatasaray ve Ruhban Okulu |
Kaynak :
28.01.2010 -
Cumhuriyet Gazetesi
|
![]() |
Geçen haftaki yazımda “Galatasaray’ın Temel Değerleri”ni aktarmaya çalışmıştım. Kanımca, Galatasaraylıyım diyen ve onun değerlerine bağlı olan herkes Galatasaraylıdır. Galatasaray; kurumları, kuruluşları, onların üyeleri ve yandaşlarıyla bir bütündür. Kısaca, bu topluluk sevinçte ortak, tasada ortaktır.
Şimdi gelelim günün konusuna…
“Başlıktaki bu iki ilişkisiz kurum nasıl yanyana geldi?” diye hayretle sorabilirsiniz. Deutsche Welle Türkçe servisinin haberine göre, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) tarafından hazırlanmış bir rapor ve karar tasarısında, Heybeliada Ruhban Okulu’nun, Galatasaray Üniversitesi bünyesinde oluşturulacak bir İlahiyat Fakültesi’ne bağlı olarak açılması öneriliyor.
Bu konuda Türk makamları ile Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapılan gayri resmi teklifin yazılı olarak resmileştirilmesi ve bu öneri temelinde okulun açılması için müzakerelere başlanması isteniyor.
Haberin ardından, Fransa “Nouveau Centre” milletvekili Michel Hunault’nun, Batı Trakya’daki ve Türkiye’deki dinsel azınlıklar hakkında AKPM’ye sunduğu rapor ve karar tasarısının metni geldi. Fransa Galatasaraylılar Derneği “Amicale de Galatasaray”ın gönderdiği metin, DW’nin haberini doğruluyor. Ortodoks Patrikliği, rektörün bu öneriyi 1994 yılında sözlü olarak dile getirdiğini bildirmiş. |
Yine aynı habere göre, tasarının, bu yazının kaleme alındığı 27 Ocak günü AKPM’nin Strasbourg’da düzenlenecek genel kurul oturumunda tartışılıp oylanması bekleniyormuş.
Yazıyı okuduğunuz sırada böyle bir tavsiye kararı çıkmış olabilir.
Aman dikkat!.. Bu kabul edilemez bir olgudur. Galatasaray; ilköğretim okulu, lisesi, üniversitesi, spor kulübü, vakıfları, dernekleri ve taraftarlarıyla bir bütündür. Ve bu topluluğun tümü, “bütün özgürlüklerin özgürlüğü” olarak tanımlanan laikliğin vazgeçilmezliğine inanır.
Galatasaraylılar, Tevfik Fikret’in ve büyük Atatürk’ün “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” çocuklarıdır. Bu topluluk, yalnızca bu nedenle bile, bir din ya da mezhep okulunun, Galatasaray bünyesine katılması oldubittisini kabul etmez. Üniversitenin bünyesinde bir teoloji (ilahiyat) fakültesi bulunsaydı bile bir mezhep okulu yine açılamazdı.
Tuzak türünden böyle bir oluşuma kimse izin veremez. Galatasaray’ın temellerini sarsacak böyle çarpık bir girişime izin vermeye yeltenecek olanlar, büyük sorumluluk altında kalırlar.
Galatasaray bu tuzağa düşmemeli.
|