Federasyon Seçimleri ve Galatasaray |
Kaynak :
11.09.1997 -
Cumhuriyet Gazetesi
|
![]() |
Sonunda, çok şükür Futbol Federasyonu Genel Kurulu yapılabildi, başkan ve kurullar seçilebildi. Başkanlığa seçilen Abdullah Kiğılı’yı kutluyorum ve başarılar diliyorum. Başkanlığı süresince Fenerbahçeliliğinin etkisinde kalmayarak yansız, daha doğrusu haktan yana davranacağına inanıyorum. Görevi, bugünkü koşullar altında hiç de kolay olmayacak. Öncelikle “naklen yayın”daki kördüğümü çözmesi gerekiyor. Hiç de kolay olmayan bu konuda bir başarı sağlayabilirse, ancak ondan sonra futbolun sorunlarına sıra gelebilecek. Medyanın ticari çıkar çatışması, futbolu kargaşaya itti. Şenes Erzik büyük ölçüde bu nedenle aşınarak Federasyon başkanlığından istifa etti. Daha sonra atama yoluyla geçici olarak görevlendirilen Özkan Olcay ise daha önce Federasyon Başkan Yardımcısı olarak geçirdiği 8.5 yıllık süreyi iyi izlenimlerle anarken, son kırk günde yaşadıklarından bir karabasan gibi söz ediyor. Kimi basın ve TV kuruluşlarının sürdürdükleri, sporun ve sportmenliğin kurallarının geçerli olmadığı vahşi bir ticari kavgada Tanrı, Abdullah Kiğılı’nın yardımcısı olsun. Federasyon seçimleri Galatasaray’da da sorunlar yarattı. Bu sorunlar bugünkü Divan toplantısının ağırlıklı gündemini oluşturacak. Anımsanacağı gibi, kısa bir süre önce toplanması gereken Federasyon Genel Kurulu kimi delegelerin Ankara’da bulundukları halde genel kurul salonuna gelmemeleri yüzünden toplanamamıştı. Delegelerin genel kurula gelmemeleri bazı çabalarla sağlanmıştı, kısacası genel kurul bazı kişilerce torpillenmişti. Söylentilere göre bu çabayı gösterenlerin başında Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Ergun Gürsoy |
geliyordu. Oysa Federasyon Başkanlığı’nın iki adayından biri Galatasaray’ın eski başkanı Alp Yalman’dı ve kazanacağı hemen hemen kesinleşmiş gibiydi. Bu durumda, genel kurulun toplanmasının engellenmesi, Alp Yalman’ın başkan seçilmesinin engellenmesi anlamına geliyordu. Kulüp Yönetimi tavrını açık seçik ortaya koymadığı için Ergun Gürsoy’un eyleminin kişisel mi, yoksa kulüp adına mı gerçekleştirildiği o günden sonra da anlaşılamadı.
Galatasaray üyeleri, Galatasaray gelenek ve göreneklerine uymayan bu durumu garipsediler, hatta Divan üyelerinden beşi bir ay kadar önce, Ergun Gürsoy’un Disiplin Kuruluna gönderilmesi için dilekçe verdiler. Şimdi Yönetim Kurulu, Tüzüğe göre doğrudan Disiplin Kuruluna göndermesi gerekirken, bu dilekçeyi görüş almak üzere Divan toplantısına getiriyor. Yönetim Kurulu, 5 Eylül’de gerçekleşen Federasyon Genel Kurulu’nda da Alp Yalman konusunda tavrını ortaya koymaktan kaçındı ve bu nedenle de Galatasaray, bir Federasyon Genel Kurulu’nda ilk kez silik bir tavır sergiledi. Galatasaray delegelerinin bile tümünün oylarını Alp Yalman’a verip vermedikleri konusunda kuşkular var. Oysa bundan önceki genel kurullarda Galatasaray’ın tavrı pek çok gruba örnek oluştururdu. Böylece, Galatasaray yönetimi son yıllarda ilk kez bir genel kurulda öncü konumunu yitirmiş oluyor. Bunun yanı sıra, layık olduğu önemli bir göreve talip olan Galatasaray’ın eski başkanının Yönetimce desteklenmemesi, Galatasaraylılık ilkeleri açısından sorgulanması gereken çok ciddi bir sorun olarak görünüyor. Bunlar, Galatasaray’da görmeye hiç alışık olmadığımız davranış biçimleri.. |