Atatürk Kupası (!) Kaynak : 08.11.2000 - Cumhuriyet Gazetesi | Yazdır

Eskiden Cumhurbaşkanlığı Kupası denirdi, sonra adı değişti Atatürk Kupası oldu. Adını niçin değiştirdiler bilmiyorum. Bir spor olayını izleyip kupa vermek 9. Cumhurbaşkanımıza yük mü olmaya başlamıştı acaba ?

Futbolda o sezon lig şampiyonu takımla, kupa galibi takım arasında oynanan maçı kazanan bu kupayı alıyor. Ortaya konuluş şekli çok anlamsız değil, ama uygulanmasında tutarsız iki şey var. Birincisi, bu maç lig ve kupa maçlarının bitiminden çok sonra oynanıyor. Geçen sürede teknik kadrolar ve sporcular değişiyor. Futbolcuların bir bölümü transfer yoluyla takımlarından ayrılırlarken yenileri gelmiş oluyor. Bu durumda sahaya çıkan takımlar çoğu kez lig şampiyonu olan takımdan da, kupa galibi takımdan da çok farklı oluyor. Kısacası, artık, o takımlar o unvanları kazanmış takımlar değiller.

İkinci tutarsızlık medyada. Medya bu tek maçı, kuşkusuz ticari amaçla, “en büyüğü belirleyecek maç” türünden abartılarla sunuyor. Sanki tek maçla “en büyük” belirlenebilirmiş gibi. Ya da kadroları büyük ölçüde değişmiş takımların maçıyla Türkiye’nin en büyüğü belirlenebilirmiş gibi. Haydi, bunu medyanın abartması, medyanın tutarsızlığı deyip geçiştirebiliriz. Ama bu maçın ligin hemen ardından yapılmasının zorunluluğu, vazgeçilmezliği ortada. Galatasaray-Beşiktaş arasında oynanan maçta Galatasaray’da başta antrenör Fatih Terim olmak üzere Hakan Şükür, Arif Erdem, Tugay Kerimoğlu yoktu. Beşiktaş’ın kendisine kupayı kazandıran antrenörü değişmiş, Ertuğrul Sağlam yok. Bunlar biraz önce anlattığımız çerçeveye giriyor; elde edilen

başarıları sağlamış kadrolar çoktan değişmiş. Aslında bu kupa maçını oynamak onların hakkı değil miydi ?

Gelelim bu yılki başka tutarsızlıklara.. Bu kez iş, eski oyuncu, yeni oyuncuyla da bitmedi; takımlar sahaya kadrolarındaki as oyuncularla değil, yedeklerle çıkıverdiler. “En büyük kupa”ya yedeklerle çıkmak hangi kitapta yazıyor ? Takımların Avrupa Şampiyonlar Ligi maçları sürdüğü için aslar oynatılmıyormuş. Bu durumda bakın kimlere saygısızlık edildi : Önce büyük Atatürk’ün manevî varlığına.. Sonra, para verip maça gelen seyirciye, daha sonra da büyük bir medya kampanyasıyla şişirilmiş sözde iddialı bir Galatasaray – Beşiktaş maçı izlemek üzere TV başında zamanları boş yere harcatılan seyirciye..

Atatürk’ün adına düzenlenen bir kupa maçına yedeklerle çıkmak ayıpların en büyüğü.. “Şampiyonlar Ligi maçlarını gözardı mı etseydik ?” denilebilir. Buna hiç gerek yoktu.. Bu maç, yukarıda belirttiğim gibi çok daha erken bir tarihte oynanabilirdi, ya da Şampiyonlar Ligi maçlarıyla çatışmayacak bir güne alınabilirdi.

Gelin bu kupanın adını yeniden değiştirelim.. Atatürk adını sorumsuzca, gelişigüzel kullanmaya kimsenin hakkı yok. Organizasyonda becerikli, yetenekli olmayabilirsiniz, ama kimsenin terbiyesizlik gibi bir özgürlüğü olamaz.

NOT : Galatasaray Şampiyonlar Liginde 2. tura yükselen ilk Türk takımı oldu. Başarıda katkısı olan herkesi yürekten kutluyorum. Ve bir tavsiye : Lütfen dikkat, miras tükenmesin.