“Bilen” ve “Benbilirimci” Üzerine | Kaynak : 25.09.2015 - Cumhuriyet Gazetesi Bilim-Teknoloji Dergisi | Yazdır |
Son zamanlarda özellikle siyaset sahnesindeki gelişmeler bazı tipleri yoğun bir şekilde günışığına çıkardı. Aslında bu tipler yalnızca bugüne özgü değildir; onlara tarihte de her zaman rastlanmıştır. “Benbilirimci” kişilerden söz ediyorum. İsterseniz konuyu büyüteç altına alıp biraz açmaya çalışalım. Bilen, bilir; en azından neleri bildiğini, neleri bilmediğini bilir. Benbilirimci çoğu kez bilmez, bildiğini sanır ya da iddia eder. Bilen en azından kendisini bilir. Benbilirimci kendini bilmez; yalnızca haklı görür. Sınır, akılla hırsın kesiştiği çizgidir. Hırs aklın önüne geçtiğinde bilinenler de bilinmeyenler de unutulur, benbilirimcilik başlar. Bilen görür; benbilirimci bakar, görmez. Bilen dinler; benbilirimci başkalarını dinlemez, yalnızca kendisi konuşur. Bilen düşünür; benbilirimci düşünmek gereğini duymaz; kendi hazır reçetelerini kullanmayı yeğler ve formüllerini dayatmaya çalışır. Bilen, danışır; öğrenmeye açıktır. Benbilirimcinin kepenkleri bilgiye kapalıdır. Bilen yapar; benbilirimci yapar gibi görünür, yapamayınca, başkalarınca engellendiğini ileri sürer, bahaneler üretir. Bilmez ki hiçbir bahane, başarının yerini tutmaz. Bilen genelde eleştiriye açıktır, hoşgörülüdür, hatta eleştiriden yararlanma yoluna gider. Ben bilirimci eleştiriye tahammül edemez; empatiden uzaktır; başkalarının duygularını anlayamaz, zaten başkalarını önemsemez de! Başkaları yalnızca kendisini onaylamak için vardır. Bilen, alçakgönüllü olur; benbilirimci çevresindekilere tepeden bakar, yüksekten atar. Çevresine alaycı bir küçümsemeyle bakar. Aklından, zekâsından, üstün yeteneklerinden, şıklığından, özellikle de kurnazlığından emindir ya da öyle görünmek ister. Başkalarının da bu özelliklere sahip olabileceğini hiç aklına getirmez. |
Benbilirimci için en geçerli sözcük “ben”dir. Ünlü Fransız düşünür ve bilim adamı Blaise Pascal daha 17. yüzyılda “Ben nefret vericidir” dese de benmerkezliler için “ben” sözcüğü kutsaldır. Bilen, genelde paylaşımcıdır; benbilirimci paylaşmaz; derdi de, başarıyı da, mutluluğu da… Bilen saygılıdır; bilgiye, bilene ve özellikle de bilgeye saygı duyar. Benbilirimci saygısızdır, hatta terbiye düzeyi elverdiği ölçüde küstahlaşır. “Bilen”lerin hepsi yazdığım gibi midir?.. Çoğunlukla öyledir. Doğal ki “bilen” olmak yetmez, ama “bilen”in bilgeliğe daha yakın ve yatkın olduğu açıktır. Benbilirimcide çoğu kez narsistik kişilik yani megalomani vardır. Dünyanın kendi çevresinde döndüğünü sanır ve başkalarını buna inandırmaya çalışır. Güçlü konuma geldiğinde kendisini menfaat karşılığı destekleyecek yalakalar bulmakta da sıkıntı çekmez. Bu saptamaları dilediğinizce çoğaltabilirsiniz. Bütün bunları niçin yazdım?.. Benbilirimcilerin sayısı özellikle siyasette öteden beri çoktur. Diyebilirsiniz ki, “benbilirimciler yalnızca siyaset alanında mı var? Doğal ki hayır… Günlük yaşamda da böyle tiplerle karşılaşmanız çok olağandır. Çevrenizde olup bitenlerin aktörlerine şöyle bir göz atmanız yeter de artar bile.. Bu yazıyı bir şablon gibi kullanabilirsiniz. Örneğin, “benbilirimci” sözcüklerinin yerine, tanıdığınız, uygun gördüğünüz kişilerin adlarını yerleştirerek yazıyı bir kez daha okuyabilirsiniz. Göreceksiniz ki, benbilirimcilerin sayısı hayli fazladır. Bilenlerin yerini benbilirimciler aldığı sürece toplum kendisini geliştiremez, yerinde sayar… Hattâ geri gider. Tanrı hepimizi benbilirimcilerden ve eylemlerinden korusun. |