Bir Eski Eserin Öyküsü Kaynak : 01.03.1976 - Yapı Dergisi - 17 | Yazdır

Üstte: Üsküdar çarşısının ve Büyük Hamam’ın kamulaştırılmadan önceki durumu.
Altta: Hamam ve çevresinin kamulaştırmadan sonraki, restorasyondan önceki hali
Üstteki resimde görülen iki büyük kubbeli soğukluk bölümü kamulaştırma sırasında tamamen yıkılarak yola katılmıştır.Ayakta kalan bölümler Anıtlar Y. Kurulu kararı ile yıkımdan kurtarılabilmiştir.

İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki öğrenciliğimin son yılında, Üsküdar’da bir tarihî çevrenin düzenlenmesini bir grup halinde, proje konusu olarak seçmiştik. Son derece harap durumda bulunan Üsküdar Büyük Hamamı’nı yeni bir fonksiyonla düzenlemek görevi de grup içinde bana verilmişti.
Hamamın soyunmalık bölümleri, çarşı içinden geçen cadde genişletilirken tamamen, sıcaklık, külhan, helâ bölümleri de kısmen yıkılmış bulunuyordu. Bu arada, hamamın iç bölümlerindeki mermerler, kurnalar, tesisat ve kapılar sökülmüştü. Hamam artık depo olarak kullanılıyordu.
Sözde imar hareketleri nedeniyle, büyük bir bölümü Devlet eliyle yıkılmış olan hamamın kalıntıları geç de olsa Anıtlar Yüksek Kurulu’nun himayesine alınmıştı.
Proje, asıl fonksiyonunu gerçekleştiremeyecek duruma gelmiş olan yapıyı yeni bir fonksiyonla yaşatmayı amaçlıyordu.Yıkılmış olan bölümleri yeniden yaparak yapıyı hamam haline getirmek günün koşulları içinde artık mümkün değildi. Bu nedenle hamamın ayakta kalan bölümlerinden yararlanarak yapıya yeni bir fonksiyon vermeyi denedik. Ortaya çıkan öğrenci projesinde hamam kapalıçarşı oldu, çevresine yapmayı düşündüğümüz ilâveler de bir gündüz oteli ile buna anlam bakımından yakın tesisleri oluşturdu.
Okulu bitirmemden sonra, 1962 yılında mal sahibi, hamamın ve çevresinin düzenlenmesi işini benzer bir programla bana verdi. Yapı, kamulaştırma ve yıkmalar sonucunda çevresinden tamamen kopmuş ve ortada tek başına kalmış olduğundan, yeni fonksiyonuna uygun olarak yaratılacak bir çevrede yaşatılmasını düşünüyorduk. Bu amaçla, yanda maket fotoğrafı sunulan proje hazırlandı. Fakat bu defa, kamulaştırma nedeniyle çevredeki arsaların hem yüzölçümü hem biçim bakımından programdaki tesisleri gerçekleştirmeye yetecek düzeyde olmadığı gerçeği ile karşılaştık. Mal sahibi, projenin sağlıklı bir biçimde geliştirilebilmesi için, Belediye’nin, kendisinden kamulaştırdığı halde kullanmadığı, hâtta o güne kadar bedelini ödemediği parsellerin bir bölümünü geri almak istediyse de Belediye’den anlayış görmedi ve başarı sağlayamadı. Böylece, projeyi tam olarak gerçekleştirmek de mümkün olamıyor. Kamulaştırmalardan arta kalan biçimsiz ve yetersiz parselleri kullanarak bir şeyler yapmak gerekiyordu. Sonuçta, hamamın ayakta kalan sıcaklık bölümü ile külhan bölümündeki kemerler onarıldı. Bu kemerli bölümün üzerine de iki geçit arasında kalan bir dizi yeni dükkân yapıldı.


ŞİMDİKİ DURUM
Sıcaklık bölümünün bir büyük mağaza haline getirilmesi, arkada kemerli dükkânların ihya edilmesi ve yeni ilâve ile yine de bir çarşı kompleksi yaratılmış oluyordu. Fakat bir süre sonra, “para” sihirli kudretini gösterdi.Taşıtların araba vapuruna daha çabuk ve kolay ulaşabilmesi için eski Üsküdar çarşısının yıkılmış olması önemli bir dükkân açığı yaratmıştı.
Mal sahibi, önce, arta kalan ve ciddî bir değerlendirmeye elverişli olmayan arsa parçalarına gecekondu dükkanlar inşa etti; sonra projeye uygun olarak yapılmış dükkânların ön ve arka geçitlerini tamamen örterek bir diş polikliniği haline getirdi; kemerli dükkânları öne doğru üç metre kadar uzattı ; sıra, merdiven altlarına gelince onları da kapatıp dükkân haline getirerek kiraya vermekten geri kalmadı.
Eski eseri korumak onu yaşatmakla mümkündür. Başka bir deyişle eski eser yaşatılabildiği sürece vardır. Bütün eski eserlerin müze olarak korunmaları beklenemez. Eski fonksiyon korunabilir veya korunamıyorsa yapısal bütünlük ve tutarlılık bozulmadan bina yeni bir fonksiyonla yaşatılabilir. Rumelihisarı, Galata Kulesi fonksiyon değişikliklerinin yurdumuzdaki örnekleridir.Yurt dışından örnek göstermeye gerek bile yok.
Öykümüzdeki hamam artık yaşamıyor. Gecekondu dükkânlar, Belediye’nin de hoşgörüsü hattâ himayesi eski eseri bir ur gibi sardı, sardı ve boğdu. Buldozerin yapamadığını spekülasyon becerdi.
“Tarihî şehir” diye sözünü etmekten gurur duyduğumuz İstanbul’da yüzümüz kızarmadan gösterebileceğimiz kaç Bizans, kaç Osmanlı yapısı sayabilirsiniz? Tarihî ve doğal değerlerimizi bir mirasyedi hovardalığı içinde tüketmek üzereyiz. Paranın her türlü değerin yerini aldığı bir ortamda kültür ve sanat değerlerini koruyabilmek maalesef mümkün olamıyor.


Hamamın, günün koşullarına; uygun bir fonksiyonla yeniden yaşatılması için hazırlanan fakat bir bölümü uygulanabilen projenin maketi.

THE CONSEQUENCES OF A RESTORATIAN PROCESS

The article is about the restoration process of a partly destroyed Turkish-bath in Üsküdar which is one of the historical villages of the Bosphorus. The bath which had been used as 8 warehouse was restored in 1964 and has been functionalized as department-store and a surrounding market place. However, the owner made new additions to the bulding in order to get more rental income and thus, spoiled the unity of the complex.