GALATASARAY SINAİ VE TİCARİ YATIRIMLAR A.Ş. Kaynak : 10.04.1997 - Cumhuriyet Gazetesi | Yazdır

Öncelikle, çok kimsenin aklına takılan bir konuya açıklık getirmek gerekiyor: “Galatasaray Spor Kulübü şirket mi oluyor ?” Bu sorunun yanıtı kısaca “hayır” dır. Galatasaray bir şirket olmuyor, dernek statüsünü, olduğu gibi korurken, ticari faaliyetlerini yürütmek üzere bir şirket kuruyor.

Galatasaray gibi, geçmişi yaklaşık yüz yıla dayanan kulüpler artık topluma mal olmuşlardır. Bunların adları, renkleri, işaretleri, paraya çevrilebilecek bir değer taşımaktadır. Ancak ne var ki, Türkiye ortamında kulüpler bu olanaktan çok az yararlanabilmekte, bu değerler, korsan kullanımlarla haksız yere birtakım açıkgözlerce gasp edilmektedir. Örneğin, kulüplerin bilgisi ve onayı dışında, onların logoları ve renkleriyle üretilen pek çok ürün piyasada serbestçe satılabilmekte ve kulüpler dışında, üreten, satan herkese kar sağlamaktadır.

Bu başıboş ortamda kulüpler, dernek statüleri ile, haksız kullanımlara karşı savaşımda yasal bakımdan güçsüzdürler.. Varolan yasalar bugün dernekleri değil, ancak hakları çiğnenen ticari kuruluşları etkin olarak koruyabiliyor.

Spor kulüplerinin ayakta kalabilmeleri ancak sürekli gelir kaynaklarına sahip olmalarıyla mümkün olabilecektir ve en iyi kaynak da özellikle büyük kulüplerin isim haklarında yatmaktadır. İşte, Galatasaray Spor Kulübü, adının, logosunun, renklerinin, kısaca ününün sağladığı ticari avantajdan yararlanmak, yıllar boyunca ektiğinin verimini almak istiyor; bunun için de öteden beri bir düzen kurmaya çalışıyor. Bu düzen için gerekli olan kuruluş, varılan son noktada, “şirket” gibi görünüyor.

Şirketin kurulabilmesi için daha önce toplanan olağanüstü genel kurulda gerekli tüzük değişikliği yapıldı; olağan genel kurulda da, kurulacak Galatasaray Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi’nin anasözleşmesi onaylandı.

Şirketin kurucuları, Galatasaray Spor Kulübü’nün yanısıra, kuruluşa simgesel olarak katılan altı kişiden oluşuyor : Kulübün hayatta olan eski başkanları, şimdiki Başkanı ve Kulüp Divanı Başkanı. Statüye göre, kurucu hisseleri hiçbir şekilde başkalarına devredilemeyecek.

Şirket, Kulübe sportif etkinliklerinde maddi destek sağlamak amacıyla ticari ve sınai girişimlerde bulunacak. Doğal olarak, katkılarını,

sağlayacağı karla yapacak. Demek ki şirketin kar etmesi çok önemli.

Şimdi, burada üzerinde durulması gereken bazı sorular var.

Birinci soru : her şirket kar eder mi ? Her şirketin kar etmediği açık.. Ayrıca, kurulacak şirkette yönetim kurulları, Kulübün, büyük olasılıkla Kulüp Yönetim Kurulu’nun aday göstereceğı kişilerden oluşacak. Şirket Yönetim Kurulu üyeleri, Kulüp Yönetim Kurulu’nun süresine bağımlı olarak iki yıllığına seçilecekler ve kar payı dahil hiçbir ücret almayacaklar, renk aşkına sorumluluk taşıyacaklardır. Bilindiği gibi, şirketler genelde patron kuruluşlarıdır ve şirketlerin sahipleri sürekli olarak işlerinin başındadırlar, yani işleri budur. Sık sık örnek olarak verilen Manchester United benzeri kulüp-şirketlerde de durum ticari şirketlerdeki gibidir. Kulüp Başkanı çoğu kez şirketin en büyük hissedarıdır ve genellikle işi, o kulüp-şirketi yönetmektir.

Kurulacak şirketten beklenen bir başka girişim de, başarılı bazı ticari adımlardan sonra hisse senedi ve tahvil çıkarması, başka bir deyişle, halka açılmasıdır. Bu, sermaye piyasası koşullarına uygun olarak yurt içinde ve yurt dışında olacaktır. Bu işte de süreklilik için şirketin karlılığı esastır. Aksi halde, gönül bağı yoluyla, Kulübün ününün paraya çevrilmesi şansı, ancak bir kez kullanılabilir.

Başka bir nokta, şirketlerin ticari etkinlikleri dolayısıyla kulüplerden daha sıkı bir mali denetim altında tutulacakları ve daha sıkı bir şekilde vergilendirilecekleri gerçeğidir. Şirketlerin, kulüplerin ya da kamu yararına derneklerin gördükleri anlayış ve hoşgörüyü görmeyecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.

Bu sorunları, şirket kurulmasına karşı bir tutumla dile getirdiğim sanılmasın. Galatasaray Spor Kulübü bünyesinde bir şirket kurulmasının ilk adımları, benim de sorumluluk taşıdığım geçen yönetim döneminde atılmış, gerekli araştırmalar ve hazırlık çalışmaları yine o dönemde başlatılmıştı.

Hiçbir yol dümdüz değildir; inişi de vardır çıkışı da… Toplumumuza özgü kolaycılık ve dayanaksız, abartılı iyimserlik ortamında, kimi güçlüklere dikkat çekmek istedim.

Şirket kurulduktan sonra, Galatasaraylıların, Kulüp yönetimlerini seçerken artık iki kez düşünmeleri gerekiyor.