Galatasaray futbolda bir kez daha şampiyon. Dört yıl üst üste lig şampiyonu olmak dile kolay; dört şampiyonluk ve 11 kupa.. Bu bir Türkiye rekoru.. Rekorlar bununla da sınırlı değil. 14 kez Türkiye ligi şampiyonluğu, 14 kez de Tükiye Kupası.. Ayrıca, Avrupa’da finale ulaşan ilk Türk takımı.. Değişik hesaplamalarla rekorlar daha da çoğaltılabilir. Arif Kızılyalın’ın deyişiyle, “Galatasaray rekorlar takımı”..

Bütün bunlar raslantı olamaz. Başarılar, yıllardan beri sürdürülen düzenin, disiplinin, bilinçli ekip çalışmasının, özverinin, inancın, ürünü.. Dört yıldan beri de takımın başında bulunan Fatih Terim’in çıtayı yükseltmekteki katkıları çok büyük. Terim, Galatasaray’daki 11 yıllık futbolculuk yaşamında hiç tatmadığı şampiyonluğu, antrenörlüğünde doyasıya yaşıyor. Terim, insan malzemesini kullanmak hüneriyle takımın başında çok büyük bir performans gösterdi; ama herşeyin Terim’le başladığını, Terim’le biteceğini söylemek doğru olmaz.

Galatasaray son 8 yılda 6 kez kazandı lig şampiyonluğunu.Terim’in oyuncu olarak yaşamadığı şampiyonlukları, örneğin, Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Suat Kaya, Okan Buruk, Arif Erdem gibi futbolcular 6’şar kez yaşadılar. Galatasaray yurtiçi başarılarına zaten çok alışmıştı. Bu yılın farkı, iç başarılara dıştakilerin eklenmesi oldu.

Takım, yıllardan beri üst üste koyarak sürdürdüğü başarılarına, bu sezon olağanüstü bir performansla oynadığı 55 maçta yenilerini ekleyerek bugünkü

Türkiye Ligi henüz bitmiş değil. Her takımın birer maçı daha var. Pazar günü Galatasaray’ın önünde de küme düşme tehdidiyle karşı karşıya bir İstanbulspor var. Ne var ki, o maçın sonucu ne olursa olsun, Galatasaray’ın şampiyonluğu bir hafta önceden belirlendi. Gariptir, belirleyen de ezeli rakip Fenerbahçe oldu. Bu sezon maçların birçoğunu önemsemeyip enerji ve dikkatini yalnızca derbi maçlarına toplayan Fenerbahçe, Beşiktaş’ı İnönü Stadı’nda 3-1 yenerek Beşiktaş’ın şampiyonluk hayallerini yıkarken, Galatasaray’ın şampiyonluğunu, ligin bitimine bir hafta kala ilan ediverdi. Pazar akşamı bu olay öylesine büyük bir sürprizdi ki o saatten sonra Galatasaraylılar şampiyonluğu doğru dürüst kutlayamadılar bile. Coşkuyu biraz da UEFA finali beklentisi engelledi.

Bu yazıyı Galatasaray – Arsenal final maçından önce gazeteye vermem gerekiyor. Siz bu satırları okuduğunuzda, Galatasaray’ın UEFA Kupasını kazanmış olmasını ve Türkiye’nin, bayram coşkusu içinde bunun gururunu yaşamasını dilerim.