Galatasaray, yıllar önce sattığı Galatasaray Sportif A.Ş. hisselerini bu kez satın almak için çırpınıyor. Faruk Süren’in başkanlığı döneminde hisselerin yüzde 21.05’i, 20 milyon dolar karşılığında ABD’li AIG firmasına satılmış, daha sonra da Mehmet Cansun döneminde yüzde 16’lık bölüm halka açılarak yaklaşık 20 milyon dolar toplanmıştı.

O yıllarda, ilk satış öncesinde kurulan komisyonda ben de görev almıştım ve komisyon olarak, belirtilen koşullarda hisse satışına karşı çıkmıştık. Kulüp, bütün giderleri kendisi üstlenirken sağlam gelirlerinin tümünü şirkete devrediyor ve şirketin paylarını satıyordu. Tek söylenen, alıcının, stratejik ortak olacağı ve gelir pastasını büyüteceğiydi. Genel Kurul ne yazık ki bu hisse satışını onayladı.

Gerçek, hiç de söylendiği gibi değildi; o günden bu yana yaşanan süreç de zaten söylenenlerin doğru olmadığını ortaya koydu. Hisselerin yüzde 37.05’i satılmış, karşılığında yaklaşık 40 milyon dolar alınmıştı; ancak her yıl ödenecek kâr payları adetâ fahiş bir faiz gibiydi. Nitekim ilk 8 yılda dış hisselere kâr payı olarak yaklaşık 80 milyon dolar ödendi.

Geçenlerde Erdal Batmaz da gazetede aynı konuya eğildi. Yazısının başlığı, ‘İflas Eden Model!’di. Gerçekten de, Galatasaray’ın başlattığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un izlediği model sürdürülebilir değildi; Beşiktaş gelir-gider dengesini iyi kurarak daha akıllı davranmıştı. Şöyle diyordu Erdal Batmaz:

“Bundan yıllar önce Galatasaray’ın halka açılma süreci, karar için görev yaptığımız kamu kuruluşu önündeydi. ‘Bu bir halka açılma değil kapitülasyon’ dediğimizde, ‘bu böyle olmaz yanlış yapıyorsunuz’ tavsiyesinde bulunduğumuzda, iyi niyetimizi çocukça gerekçelerle nedenlere bağlayan zamanın Galatasaray Başkanı ve özellikle 2. Başkanı bizi siyasi makamlara şikâyet ediyor, cezalandırılmamızı istiyordu…”