| London-Eye |
Kaynak :
01.07.2000 -
Yapı Dergisi - 224
|
Yazdır
|
|
1990’ların sonuna doğru dünyada her şey 2000 içindi. 2000 yılını karşılarken Londra’nın da iki büyük mimarlık projesi vardı: Richard Rogers’ın “Millennium Dome”u ve David Marks ve Julia Barfield’in dönmedolabı “Millennium Wheel”. Burada, British Airways’in (İngiliz Havayolları) girişimiyle gerçekleştirilen bu ikinci yapıdan söz edeceğiz. Millenium Wheel, Londra’yı tepeden görecek olan ve dünyanın en büyük seyir dönmedolabı olma savındaki çarka, proje aşamasında verilen addı. Daha sonra bu ad, London-Eye olarak değiştirilecekti. 2000 yılı için, Eyfel Kulesi ya da New York’taki Özgürlük Anıtı gibi, içine girilebilen, çevrenin seyredilebilmesine olanak sağlayan simgesel bir yapı, bir anıt düşünülmekteydi.
|
London-Eye devboyutlu bir bisiklet tekerleğini andırıyor. Bisiklet tekerleğinin ötedenberi bilinen strüktür ilkeleri, yüksek teknoloji olanaklarıyla dünyanın en büyük dönmedolabının yapımında uygulanmış. Ancak, tekerleğin büyüklüğü nedeniyle, uygulanan yöntem hiç de sıradan değil. Kullanılan malzemenin en aza indirilmesiyle de çok hafif, saydam bir görünüm kazandırılmış strüktüre. Çevredeki uzay kafes kasnak, gerilmiş çelik halatlarla göbeğe tutturulmuş. Devboyutlu tekerlek, tam ortasından taşınıyor; döndürme gücü de yine dairenin merkezine uygulanıyor. Her biri 25 yolcu alan 32 saydam kapsül (kabin) tekerleğin çevresine, hep yatay konumda kalacak şekilde mafsallı olarak asılmış. Tekerlek hiç durmaksızın dönüyor. Kabin kapıları biniş platformu önünde otomatik olarak açılıyor. İnenler, binenler.. Kapılar kapanıyor. Bekleyenlerin platform önünde oluşturdukları kuyruk gün boyunca kısalmıyor. Yavaş yavaş yükselmeye başlıyorsunuz. Yüksekliğin değişmesiyle her an değişen görüntüler dizisiyle değişik Londra izlenimleri belleklerdeki yerlerini almaya başlıyor. Yükseliş, tepeye, 135 m’ye kadar sürüyor. Sonra, iniş.. “Londra ayaklarımın altında” gezisi, her türlü trafik eziyetinden arındırılmış olarak büyük bir dinginlik içinde 30 dakika sürüyor. Görüş uzaklığının elverişli olduğu havalarda 40 km öteye kadar uzanan geniş bir alan kabinlerden rahatça görülebiliyor. Yani tepeden, 80 km çaplı bir alanın gözlenmesi olanaklı imiş. Londra’nın şimdiye değin bütün boyutlarıyla kolay kolay algılanamayan görünümü içinde önemli yapıları bu kez tepeden, ayrıntılarıyla kavranıyor. St. Paul Katedrali, Post-Office Tower (Posta Kulesi), Nelson Sütunu’nun yanısıra pek çok ünlü yapı ve kıvrılarak bir şerit gibi uzanan Thames Nehri.. İşte, yepyeni bir Londra kimliği.
The world went all out to welcome the year 2000. In London two major architectural projects were launched: The Millennium Dome designed by Richard Rogers and the Millennium Wheel by David Marks and Julia Barfield. Our subject here is the latter, sponsored by British Airways. The Millennium Wheel was to be the world’s largest big wheel, commanding a bird’s eye view of London. Later its name was changed to London-Eye. These recreational rides are also known as Ferris wheels, after the designer who made the first wheel designed for viewing the surrounding scenery. |







